Adolf Hitler 20 Nisan 1889 tarihinde Avusturya'da doğdu. Bilinenin aksine kendisi Alman değil, bir Avurtuyalıdır. Hitler eğitim hayatı boyunca oldukça başarısızdı. Bu nedenle ressam olabilmek Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdi ancak kazanmadı. 1912 yılında Almanya'nın Münih şehrine taşındı. I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesi üzerine gönüllü olarak orduya yazıldı. Almanların aldığı büyük yenilginin ardından arkadaşlarıyla bir araya gelerek Alman İşçi Partisi'ni kurdu ve başına geçti.

Daha sonra partinin ismini değiştirerek Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi adını verdi. Üyelerine ise kısaca Nazi denildi. Lider olarak kendisine Führer lakabını verdi. Burada aldığı kararlar neticesinde hükümeti devirmek için girişimde bulundu. Fakat bu teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlandı. Olayın ardından Adolf Hitler yaklanarak 10 ay hapse mahkum edildi. 1930 Eylül ayında yapılan seçimlerde Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi seçimleri kazanarak iş başına geldi. Ülke genelinde yaptığı hizmetlerle Almanya büyük bir kalkınma yaşayarak zenginleşti. 1932 yılında Hitler, Şansölye (Cumhurbaşkanı) seçildi. Daha sonra siyasi rakiplerini hızla ortadan kaldırarak ülkenin tek adamı oldu.

Gizli olarak Alman ordusunu silahlandırarak bir anda Avrupa'nın üstüne bir karabulut gibi çöktü. Başlattığı II. Dünya Savaşı 65 milyondan fazla insanın ölmüyle sonuçlandı. Adolf Hitler'in en büyük ve en trajik hatası şüphesiz ki Rusya'ya savaş açması oldu. Birçok cephede savaşan Alman askerleri arada kaldı. Savaşın gidişatının Alman aleyhine döndüğünü gören ve yakalanacağını anlayan Hitler. 30 Nisan 1945 yılında eşi Eva Braun'la birlikte intihar etti. Ölümünde önce komutanlarına verdiği emirle cesedinin yakılmasını emretti. Bunun sebebi Rus ordusu tarafından ele geçirilip, teşhir edilmek istememesiydi.

Adolf Hitler ölmeden önce iki vasiyetname yazdırmıştır. Bunlardan biri özel diğeri ise siyasidir. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir öfke çığlığıdır. Yazdıklarına göre: Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte kesinlikle haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı, basiretsiz komutanları sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.