Kara Şövalye Uydusu

1950’li yılların ilk yarısından itibaren, gazetelerde bir haber boy göstermeye başladı: Dünya’nın etrafında 2 adet uydu tespit edilmişti. Uzaya şunu bunu gönderme yarışları daha yeni yeni başlamıştı ve hiçbir ülke henüz uydu yollamayı başaracak teknolojiye ulaşamamıştı. O yüzden bu haber herkesin ilgisini çekti. Bugün dünyanın başına bela olan Kara Şövalye Uydusu (ya da Black Knight Satellite) hikayesi buradan türetildi.

Bilgileri derleyip toplamaya çalışırken benim bile kafam karıştı açıkçası. Zira ortada gizemli uydu diye öne çıkarılmış tek bir görsel, ama gazete haberlerine bakılırsa farklı tarihlerde boy gösteren üç ayrı cisim ve açıklamalara bakılırsa da, farklı dönemlerde sorulara sebep olan birbiriyle alakasız cisimler var. Araştırmalardan anladığım kadarı ile, ortada farklı tarihlerde tartışma konusu olan başlıca iki adet cisim var ve ikisinin de ne olduğu zaten çoktan açıklanmış. Her zaman olduğu gibi, “gizemli” olduğu sanılan bu olayda da tutarsızlıklar diz boyu. Şimdi okurken sizin de kafanız karışacak belki, ama bu, olayın gizeminden değil, ifadelerdeki çelişkiler yüzünden olacak. 


İlk yapay uydumuz Sputnik 1, 1957’de yörüngeye oturtulmuştu. Oysa bu haberlerin çıkış tarihi 1954’tü. Bu yüzden UFO’cular başta olmak üzere birçok kişinin iştahı kabarmıştı ve konunun üzerine atladılar. 1960’ta yapılan bir başka habere göre, ABD ve SSCB’nin uzayda olan uydularının yanı sıra, yörüngede ne olduğu belirsiz bir şey daha dolanmaktaydı. Üstelik bu “şey” ne ABD’ye ne de SSCB’ye aitti. O halde onu oraya kim göndermişti?

Görüldüğü gibi olay iki farklı cisim yüzünden başladı, ama 1960’ta yapılan haberdeki cisim, bu iki cisimden tamamen bağımsız. O halde bahsi geçen bu 3. cisim nedir? Bir sahtekarlık kokusu geliyor gibi. Birisi medyayı açık unutmuş sanırım.

1954’te yapılan bu haberin kaynağı, büyük ihtimalle, New Mexico Üniversitesi Matematik ve Astronomi Bölümü’nden Dr. Lincoln LaPaz’ın yaptığı gözlemlerdi. Bunu gazeteye taşıyan kişi ise Donald E. Keyhoe adlı biriydi. Bu kişinin Uzaydan Gelen yaratıklar adlı kitabında yazdığına bakılırsa, ne olduğu belirsiz nesneler önceleri bir tane iken, daha sonra sayıları ikiye çıkmıştı. Başına Plüto’nun keşfinden tanıdığımız Dr. Clyde Tombaugh’un getirildiği bir görev ile bunların ne olduğu araştırılmış ve yapılan açıklamaya göre, bazı meteorların Yer yörüngesine girdiği tespit edilmiş. Yani gizemli uydu diye anılan şeyler, doğal, büyük taşlarmış aslında.

Benzer bir gözlem de bir başkası tarafından 1957’de yapılmış ve yine ne olduğunu anlamadığı bir şey gördüğünü söylemiş bu kişi.