ABD’li bir kadın 2006’da psikiyatrına sürekli olarak rüyasına giren bir adamdan bahsetti. Araştırmalar sonucu dünyanın dört bir yanında binlerce kişinin aynı adamdan söz etmesi üzerine her yere “bu adamı gördünüz mü?” afişleri asıldı.

Herkes kimsenin tanımadığı, görmediği bu adamın her gece rüyalarına girmesinin altında yatan nedeni merak ediyor. Yuvarlak yüz hatlarıyla dikkat çeken bu adamın neden birbirini hiç tanımayan insanların rüyalarına giriyor? İsmi, yaşı veya kimliğine ilişkin hiç bir şey bilinmeyen bu adamı rüyasında görenlerin tanımlarına göre, bu adam çoğunlukla rüyasına girdiği kimselere hayatlarıyla ilgili neler yapması gerektiğiyle ilgili tavsiyelerle bulunuyor.

İlk olarak 2006 yılında ünlü bir psikiyatr kaba taslak olarak robot resmini çizdirdiği bu gizemli adamın görselini diğer meslektaşlarıyla paylaşınca şok edici bir gerçeği ortaya çıkardı. Diğer psikiyatrların bazı hastaları da bu adama benzeyen birini rüyalarında gördüklerini söylüyorlardı. 2006 ocağından bu yana binlerce kişi bu adamı gördüğünü iddia ediyor. Üstelik sadece New York’ta değil. Los Angeles, Berlin, Sao Paolo, Tahran, Pekin, Roma, Barselona, Stockholm, Paris, Yeni Delhi, Moskova’da da…

Peki ama bu yarı kel, kaşları oldukça bitişik, dudağının üst kısmı ince, büyükçe kulaklara sahip olduğu söylenebilir esmer adam kim? Neden herkesin rüyalarına giriyor? Fotoğraflar rüyaların görüldüğü kentlerin merkezlerinde duvarların, ağaçların ve restoran kapılarının üzerine asıldı. Ama bu adamın sırrı tam olarak çözülemedi. Bir teoriye göre, bu adam bir sebepten ötürü önemli gördüğü kişilerin rüyalarına girerek onlara hayatla ve dünya ile alakalı mesajlar, uyarılar veriyor ve değiştirilmesi gereken şeyleri işaret ediyor. Örneğin bir kaç kişiye nükleer bir saldırı olması durumunda kuzey ülkelerine kaçmalarını öğütlemiş.

Kimileri bunun gizli bir devlet projesi olduğunu ve belli frekans aralıkları kullanılarak, insanların zihinlerini kontrol etmeye çalışan bir deneyin ürünü olduğunu iddia etmekteler. Bu teoriye göre özellike psikolojik yardım alan kişilerin seçilmesinin de bir sebebi var; Böylelikle olay duyulduğunda bundan bahseden kişilerin zaten psikolojik olarak sorunlu olduğu dillendirilerek, ciddiye alınmasını önlemek. Bunun dışında bir kesim de, gerçek yaşamda böyle bir insanın varolduğuna ve insanların rüyalarına girme yetisini kullanarak, insanlığa yöne verdiğine inanıyor.

Bu durumla ilgili fikir yürüten bazı uzmanlar ise, doğa üstü teorileri redderek, resmi çizilen bu adam tipinin gündelik hayatta karşılaştığımız insanların tam ortasında standarta yakın bir yüz olmasından dolayı, insanların rüyalarında gördükleri kimseleri kolaylıkla bu insanla eşleştirdiklerini, aslında birden fazla kişinin birebir aynı kişiyi görmediğini dile getiriyor. Yani bu psiko-sosyolojik temelli teoriye göre, böyle bir insanın rüyada görüldüğünden etkilenen insanlar benzeri rüyalar görerek bu insanı istemsiz olarak bir fenomen haline getiriyorlar.

Ancak bu adamın mistik bir yönü olduğu tezine inananların sayısı bir hayli fazla. Bu yüz, kimilerine göre yaratıcının bazı insanlarla iletişim kurmada kullandığı bir perde. Yaratıcı kendi suretini göstermeyeceğinden bu silüeti aracı olarak kullanarak seçtiği insanlar ile iletişim kuruyor.