BEBEK KAFESLERİ

Büyükşehirlerde artık birçok aile, çocuklarını gezmeleri için bırakabilecekleri bir bahçe ya bulamıyor, ya da vakit ayıramıyor. Ancak çocukların güneşe ve açık havaya ihtiyacı da bulunuyor.

İşte bu soruna 1930'larda ilginç bir çözüm geliştirilmiş: “Bebek kafesi...”

Peki nedir bu bebek kafesi?

Artan şehir alanları sebebiyle yüksek yüksek binalara sıkışan insanlar "çocuk kafesi"ni geliştirdi. 1930'larda, çocuklarını rahatça bırakabilecekleri bir açık alana veya bahçeye de sahip olmayan Londralı anneler ve dadılar, dairenin açık bir penceresinin dışına asılan bebek kafesine yönelmeye başladı.

Böylece bebeğin uyuyabileceği, oynayabileceği tamamen açık havada olan, etrafı tel örgülerle kaplı bir alan oluşturulmuş.
“Taşınabilir bebek kafesi” patentini 1923’te alan Emma Read, ürünün açıklamasında kalabalık şehirlerde çocuk büyütmenin sağlık açısından sıkıntılarına değinmiş.

Ancak tel örgünün içindeki bebeklerin “kafese kapatılmış” görüntüsü, kafesin yerden metrelerce yüksekte eğreti ve tehlikeli şekilde duruyor olması ve büyük ihtimalle ismi sebebiyle anneler bu buluşu bir türlü benimseyememiş.

İNSAN HAYVANAT BAHÇELERİ

“Vahşi insanlar, ilkeller, insana benziyorlar, insanoğluna en yakın varlık galiba” diye tasnif ediliyorlardı. Hayvanat bahçelerinde, fuarlarda, sergi alanlarında teşhir edilmek için binlerce insan kadın, erkek, çocuk Afrika’dan gemilerle taşınıyorlardı. İnsanlar nadir hayvanlarmış gibi seçiliyorlar ve kafese konuyorlardı.

Fuar alanının dışındaki levhada “Lütfen yiyecek vermeyin daha önce beslendiler” yazılıydı. Çoğunun üzerindekiler çıkarılıyordu, göğüsleri açıktaydı. Bazıları intihar etti, bazıları ise teşhir edilirken öldü. Ölen de sergilendi. Aynı dönemlerde bazı bilim adamlarının görüşleri de aktarılıyordu: “Haftalardır bunların üzerinde çalışıyoruz, bunların aklı aşırı derecede geri. Fevkalede saldırganlar ve hiçbir hisleri yok. İnsana en yakın vahşi örneği denebilir”

1931’de Paris’te, Eiffel’in altında açılan İnsan Hayvanat Bahçesi’ni 34 milyon kişi gezdi. 82 yıl önce yeni kıtada ekonomik buhran, Sovyetler’de kıtlık vardı. Avrupa’da ırkçılık yükselişteydi. Eiffel’in altında açılan insan hayvanat bahçesinin tanıtımında “Fransa’nın medeniyet misyonunu gerçekleştirirken nelerle meşgul olduğunu keşfedin” yazıyordu.