Nefertiti (M.Ö. 14. yüzyıl), Mısır kraliçesi (M.Ö. 1379-1362), Mısır Firavunu IV. Amenhotep'in (sonradan Akhenaton) eşi, Firavun Tutankhamun'un kayınvalidesidir. Eski Mısır tarihine ait bütün kitaplar, onun dillere destan güzelliğinden bahseder. Adının kelime anlamı; "güzellik geliyor", "güzel olan" ya da "güzelden gelen" anlamlarına [1] çevrilmişse de, yine de bu konuda hiçbir soru olmadığı anlamına gelmez. Nefertiti'nin güzelliğini bugünkü süper model ölçüleriyle karşılaştırırsak, o bir kraliyet güzeliydi diyebiliriz. [3] Kimi kaynaklarda Nefertiti'nin asıl adı Tadukhepa'dır. Daha sonra ünlü güzelliğinden dolayı Nefertiti ismiyle anılmaya başlandı. Kraliçe Nefertiti'nin nerden geldiği ve kökeni tam olarak bilinmemektedir.

Bazı araştırmacılar; onun, Mısır dışından asil bir aileden geldiğini ileri sürüyorlar. Özellikle çekik gözlerinden dolayı Asya kökenli olduğunu düşünen çok sayıda araştırmacı da mevcut. Nefertiti, yasadığı dönemin en güçlü kadınlarından biriydi. Özellikle de Mısır'da. Çünkü Nefertiti, kocası Akhenaton yani firavunla aynı düzeyde bulunuyordu. Hatta firavunun uygulaması gereken cezaları ya da yapması gereken işleri yapabilme yetkisi vardı. Bu durumdan halk ve din adamları hiç memnun değildi; çünkü bu Mısır'da alışkın olunan bir uygulama değildi. Tahtta çok uzun süre kalamadıklarından dolayı bu memnuniyetsizlik uzun sürmedi. Akhenaton, saraya yayılan salgın bir hastalıktan öldü. Nefertiti de bir süre tahtta kaldı ve öldü.

Berlin müzelerinin “Mona Lisa”sı olarak büyük bir ilgi ile karşılanan Nefertiti büstüne, Hitler de büyük değer biçiyordu. Hitler kuracağı büyük Almanya'nın başkentinde Nefertiti'ye özel bir yer ayırmayı düşünüyordu. Ancak İkinci Dünya Savası'ndan sonra Berlin'in bölünmesiyle 1956 yılında Nefertiti büstü, kentin batısına taşındı. Alman arkeologlar, 1912 yılında Mısır'da bulunan ve o zamandan beri Berlin Altes Müzesi'nde sergilenen Neferti'tinin büstünde yaptıkları araştırmada, heykeltıraşın M.Ö 1300'lü yıllarda yaşadığı tahmin edilen kraliçenin büstünü yaparken, ağız bölgesindeki kırışıklıkları yok edip, tümsekli burnunu düzelttiğini anladıklarını belirtti.

Bilim insanları, büstü ilk kez 1992'de CT teknolojisiyle incelenmişti, ancak şimdi son sistem teknoloji ile incelediğinde, büstün ilk halinde oynama yapıldığı, eski şekliyle iç kısımdaki yüzde elmacık kemiklerinin daha az belirgin olduğu, burnun tepesinde bombe, ağızla yanaklarda buruşukluk görüldü. Arkeologlar, ise Nefertiti'nin kireç taşından yapılmış ve kolay kırılabilen yüz büstünde oynama yapılmasının kolay olduğunu düşünüyor. Daha önce de hep dillere destan güzelliği ile tanınan Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın da sanıldığı kadar güzel olmadığı tespit edilmişti. Uzmanlar değişikliklerin kraliçeyi dönemin güzellik ideallerine yakın hale getirmek üzere yapılabileceğini söylüyor.