Elektriği Benjamin Franklin Keşfetti

Benjamin Franklin 1752 yılında uçurtmasına yıldırım düştüğünde elektriği keşfetmedi. Bu olay gerçekleştiğinde elektrik zaten bilinmekteydi. Aslında Benjamin Franklin şimşeklerin doğasında elektriğin olduğunu kanıtlamak için deney yapıyordu.
Gökgürültülü bir fırtınada ipek bir uçurtmayı ipin ucunda metal bir anahtar olduğu halde uçurdu ve ipin üzerindeki lif tellerinin elektrikle yüklenerek dikleştiğini gözlemledi. Anahtara dokunduğunda ise havada birikmiş elektrik yükünü hissetti. Aslında yıldırım çarpmamıştı. Bu şimşeklerin ve yıldırımların elektrik kaynaklı olduğunu ispatlamaya yeterliydi. Eğer yıldırım düşmüş olsaydı bu deneyden aylar sonra St. Petersburg’da aynı deneyi yapmaya çalışan Profesör Georg Wilhelm Richmann gibi akıma kapılarak hayatını kaybederdi.

Çin Seddi Aydan Görülebilir

Ayda durup Dünyaya baktığınızda pek çok şey görebilirsiniz ancak Çin Seddi bunların arasında yer almaz. 1938 yılında Marvel’in İkinci Kitabın’da Richard Halliburton Çin Seddi’nin aydan görülen tek insan yapımı nesne olduğu ifadesine yer vermişti. Çin Seddi 9 metreden biraz daha geniştir ve çevresiyle çok yakın bir renge sahiptir ve bu nedenle Dünya yörüngesinden ideal koşullarda bile görülmesi oldukça zordur. Aydan görülmesi ise ancak teleskopla mümkün olabilir. Çıplak gözle görülmesi imkansızdır.

Ekmek Bulamıyorlarsa Pasta Yesinler

Marie Antoinette muhtemelen söylediği pek çok şey için pişman olmuştur ama hiçbir zaman fakir Fransızlar için “Ekmek Bulamıyorlarsa Pasta Yesinler” dememiştir. 1766 yılında Jean Jacques Rousseau Confessions’ı yazarken kitabında ünlü bir prensesin bu ifadeyi kullandığına yer vermişti ve bu ifade Fransa Kraliçesi ve Louis XVI’in eşi Marie Antoinette’ye atfedildi. Ancak Marie Antoinette böyle bir ifade kullanmamıştı, zaten 1766 yılında sadece 11 yaşında bir çocuktu.
Tarihçiler Rousseau’nun prensesinin Louis XVI’dan ve Marie Antoinette’den 75 yıl önce hüküm sürmüş olan Louis XIV’in eşi Marie Thérèse olabileceğini düşünmektedirler.

Salem’de Cadılar Yakıldı

Aslında 1692 yılında Massachusetts’in Salem şehrinde insanların cadılıkla suçlandığı mahkemeler kurulmuş ve 20 kişi ölüm cezasına çarptırılmıştı. Ancak bunlardan hiçbiri bir direğe bağlanarak yakılmak suretiyle infaz edilmedi. İnfaz için idam tercih edilmişti ancak bir mahkum ağır kayaların altında ezilmişti. Aynı zamanda bu insanların cadılıkla veya büyü ile uğraştıkları yönünde hiçbir kanıt da yoktur. Tarihçiler yerel halkın söylentilere ve dedikodulara kanarak bu insanları suçladığına ve iftirayla eziyet ettiklerine inanmaktadırlar. Yine bazı tarihçiler bu dedikoduları çıkaranların psikolojik bozukluğu olan ve halüsinasyon gören kişiler olabileceğini söylemektedirler.