- Arapça ve Farsça olmak üzere 7 dil biliyordu. Latinceyi anadili gibi konuştuğu rivayet edilir.

- Şairdi. Mahiyetindeki 185 şairden 30’unu maaşa bağladı.

- Ünlü ressam Bellini’yi İstanbul’a getirtip kendi portresini yaptırdı.

- İstanbul’un fethi için, Musluhiddin ve Saruca Serkan gibi, Osmanlı mühendislerinin yanında, Macar Urban’a Edirne’de, “şahi” adı verilen toplar döktürdü. Bu toplar, Bizans’ın yanı sıra Avrupa'da asırlardır süren feodaliteyi de bitirecekti.

- Kanuni’den çok önce, bir kanunname ve bir anayasa hazırlattı.

- Otlukbeli’de Uzun Hasan’ı yenince, zaferini kutlamak için 40 bin esiri serbest bıraktı.

- Otuz yıllık saltanatı süresince, yirmi beş askeri harekata bizzat komuta etti.

- 900 bin km. olan Osmanlı topraklarını, 2 milyon 214 bin km.’ye çıkardı.

- Venedik Kralı tarafından planlanan on dört suikast girişiminden sağ kurtulmayı başardı. Ölümü hakkında “suikast” şüpheleri halen vardır.

- Ölümün ardından Papa, kutlama amacıyla üç gün boyunca gece-gündüz durmaksızın çanlarını çaldırdı.

- Ömrü boyunca, iki imparatorluk, dört krallık ve on bir prensliği kendine bağladı.

- Hristiyanlar tarafından, Osmanlı Türklerinin İstanbul’u fethettiği gün “dünyanın sonu” şeklinde tanımlandı.

- Son yapılan anketlere göre, akla ismi ilk gelen Osmanlı sultanı olmuştur.

- Birçok tarihçiye göre Fatih, devlet-i ebed müddet geleneğinin son hükümdarıydı.

- Topkapı Sarayı’nda kimsenin dikkatini çekmeyen bir defter, 1940 yılında Prof. Dr. Süheyl Ünver Hoca’nın dikkatini çeker. Bu Fatih’in çocukluk defteridir. 1961 yılında ilan eder bu durumu.

Defterde, at başları, leylek, baykuş, kartal, Fatih’in hocaları ya da etrafındakilerin karikatürleri vardır. Eski Türkçe alfabe, Yunan alfabesi, çiçek motifleri, Farsça beyitleri yer almaktadır.

- İstanbul’un Fethi’ne, Akşamseddin 3000 dervişle manevi destek amacıyla katılır. “Sen bunların Allah rızası için mi savaştığını sanıyorsun, ganimet için savaşıyorlar” diye bir mektup yazar Fatih’e. Bunun üzerine şehir alınınca 3 gün yağma edilecek, üçüncü gün yağma kesilecek diye söz verilir.

Fatih’in bir şartı vardır, yağmada binalara zarar verilmeyecek. Ama Fatih şehre girince gördüğü yıkım karşısında Kritovulos’un anlatımıyla “Nasıl bir şehri yağmaya, yıkıma terk etmişiz” diye canı gönülden ah çekerken gözlerinden yaşlar akar.

- Şehir düştükten sonra Fatih bundan dersler çıkardı. Roma’dan, Bizans’a kalan surların, şehrin savunmasında yetersiz olduğunu gördü. Bu nedenle, gözcülük için üç kule daha ekletip Yedikule’yi yaptırdı.