Günümüzde bir çok tartışmayı beraberinde getiren yeni yıl ağacı süslemeleri, aslında eski Türk kültürü geleneğidir. Türkler, İslamiyet'e geçmeden önce dünyanın ortasından göğe kadar yükselen bir ağaç hayal ederler ve buna "Hayat Ağacı" derlermiş. Kulağa efsane gibi gelen bu çam süsleme hikayesi Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ alıntılarıyla şu şekilde anlatılabilir:

Türklerde Gök Tanrısı; Gök'ün yüce ruhuydu. Sözde gece ve gündüzün kavga halinde olduğuna inanan eski Türkler, 21 Aralık gecesi karanlığa veda ederlerdi. Güneş kutsaldı, ama Tanrı olarak kabul edilmiyordu. 22 Aralık'ta güneş yeniden dünyayı aydınlatmaya başlayacaktı. Türkistan'da yetişen Akçam ağacını kullanarak "Yeniden Doğuş"u (Nardugan) kutluyorlardı. Akçamın altına o sene Tanrı onlara güzel şeyler yaşatsın diye hediyeler koyuyorlardı. Yeni yıl onlara şans getirsin diye, Tanrı'dan istedikleri şeyleri kurdele, bantlar veya çaputlarla bağlayıp dilek tutuyorlardı. Büyük bayram şenlikleri yapılır, aileler toplanır, büyükler varsa ziyaret edilir, özel yemekler yenilir ve güzel elbiseler giyilirdi.

Yedikleri yaş ve kuru meyveler bereketi temsil ederdi. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur getirdiğine inanılırdı. Ve bu adet Türkler yoluyla Avrupa'ya geçti. "Pagan" adeti olarak bilinen bu adeti İsa'nın doğuşu olarak kabul etmişlerdi. Filistin’de bu akağacı bilmezlermiş. Bu sebeple olayın Türklerden Hristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor. Aslında İsa’nın doğumu ile pek ilgisi yok gibi. Başlarda amaç ağaç süslemek değildi. Bu adet ilk olarak 16. yüzyılda Almanya'ya sonra ise Fransa'ya geçip dünyaya yayılmıştır. Gelelim Noel Baba'ya; ülkemiz toprakları Demre'de doğan bu tonton amacanın hikayesini bilmeyen yoktur artık.

Türklerde ise, “Ayaz Ata” diye nitelendirilen kişi bulunduğu toplumun en yaşlısıdır. Nardugan Bayramı’nda bu kişi ziyaret edilir. “Soğuk Tanrısı” olarak anlatılmıştır. Kış Babası olarak da bilinen Ayaz Ata, göğün altı deliğinden soğuk havayı üfleyerek kışı getirdiği de ifade ediliyor.