Mahatma Gandi (Mohandas Karamçand Gandi),2 Ekim 1869’da Porbandar’da dünyaya gelmiştir. Babası Karamçand Gandi, Porbandar’ın başveziri, annesi Putlibai babasının dördüncü eşi ve dindar bir Hinduydu. Doğuştan ‘çalışanlar’ kastına mensup olan Gandi, etyemezlik, canlılara zarar vermeme, kişisel arınma için oruç tutma ve farklı kast üyeleri arasında karşılıklı tolerans gibi öğretileri benimsemiştir.

Gandi,13 yaşındayken ailesinin isteği üzerine 13 yaşındaki Kasturba Makhanji ile evlenmiştir. Bu evlilikten Harilal, Manilal, Ramdas, Devdas adlarında dört çocuğu dünyaya gelmiştir. Ailesi avukat olmasını istediği için Bhaunagar’da bulunan Samaldas Koleji’ne devam etmiş, 4 Eylül 1888’de hukuk okumak için University College Londan’a girmiştir. Londra’da geçirdiği zaman içinde et, alkol ve seksten uzak duracağına dair annesine söz veren Gandi,daha sonrasında körü körüne bu inanca bağlanmayı reddetmiş, etyemezlik üzerine yazılar okuyarak bu inanışı entelektüel boyutta benimsemiştir.Ve hatta etyemezler Derneği’ne katılarak yönetim kuruluna seçilmiş ve bir şubesini kurmuştur. Londra’da eğitim hayatını tamamlayan Gandi, İngiltere ve Galler barosuna girdikten sonra Hindistan’a dönmüş; fakat burada avukatlık yaparken başarılı olamamıştır.Bir süre lise öğretmenliği yapmış ve Rajkot’a geri dönerek arzuhalcilik yapmaya başlamıştır. Bir Britanya subayı ile anlaşmazlığa düşünce bu işine de son vererek Güney Afrika’nın Natal Eyaleti’ne yerleşerek burada işe başlamıştır.

Gandi, Güney Afrika’da Hintlilere uygulanan ırkçılığa maruz kalmış ve bu ırkçılığın doğurduğu sosyal eşitsizlik ve haksızlıklar Gandi’nin sosyal eylemciliğinin temelini oluşturmuştur.1894 yılında Natal Hint Kongresi’ni kurarak Hintli topluluğunu ortak bir siyasi çatı altında toplamış ve Hintlilerin yaşadığı ırkçı muamele ve ayrımcılığa,sosyal eşitsizliklere dikkatleri çekmeyi başarmıştır.

1915 yılında Güney Afrika’dan Hindistan’a dönen Gandi, burada kendisini destekleyenlerle birlikte bir aşram kurmuştur. Kötü yaşam koşulları altında olan köylerin temizlenmesine, buralarda okul ve hastaneler kurulmasına öncülük etmiş ve köy liderlerini desteklemiştir.Tüm bunların sonucunda polis,huzursuzluk çıkardığı gerekçesiyle Gandi’yi tutuklamış fakat halkın protestoları sonucunda mahkeme Gandi’yi serbest bırakmıştır.Yoksul köylülere yardım edilmesi, kıtlık bitene kadar vergilerin kaldırılması gibi konularda hükümetle anlaşma imzalamıştır.Halkın sevgisini ve güvenini kazanan Gandi’ye insanlar baba anlamına gelen ”Bapu” ve yüce ruh anlamına gelen ”mahatma”demeye başlamışlar ve böylece Gandi’nin ünü tüm ülkeye yayılmıştır. Tüm yaşantısını ezilen sınıfın çıkarlarına hizmet etmeye,sosyal adaleti sağlayıpırkçılık ve sınıfsal ayrımı reddetmeye,özgürlük mücadelesine adayan Gandi,30 Ocak 1948’de Yeni Delhi’de Hindu bir radikal olan suikastçı Nathuram Godse tarafından vurularak öldürülmüştür.Ölümünden sonra külleri kaplara konarak,anma törenleri için Hindistan’ın çeşitli bölgelerine gönderilmiştir.