Mimar Sinan, tarihimizin inşa ve mimar tarihi olduğunun en büyük göstergesi. Onun eserleri hem büyük bir medeniyeti hatırlatır hem de derin bir estetik güzellik taşır. 99 yıllık hayatına cami, medrese ve kervansarayların da olduğu yüzlerce eser yapan Mimar Sinan, 9 Nisan 1588'te vefat etmişti.

Selimiye Camii ve Mimar Sinan Zekası

Mimar Sinan'ın Selimiye Camii'nin kubbesini o genişliğe oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi, matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı beşinci bir işlem yaratarak çözdüğü söylenir. Ayrıca minarelerin şerefelerine çıkanların yolda birbirlerini görmemeleri ise büyük bir bir dehanın ürünüdür. Almanlar aynı sistemi meclislerinin önündeki dev kürede kullanmışlardır. Mimar Sinan, bu sistemi 2 metre çapındaki minarelere yüzyıllar önce monte edebilecek bir dehadır.

Selimiye Camii’nin zemini gevşek toprakmış. Bu nedenle, minarelerinin yakın zamanda yıkılacağı farkedilmiş. Uluslararası bir grup bilim adamı toplanmışlar. Nasıl kurtarırız bu tarihi minareleri diye kafa kafaya vermişler. Sonuçta en son teknoloji olan metal kelepçelerle minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi çözüm olduğuna karar vermişler. Minarelerin temellerini açınca, koymayı düşündükleri kelepçelerin aynısıyla karşılasmışlar. Meğerse Mimar Sinan, yüzyıllar önce aynı şeyi düşünmüş.

Birkaç yıl önce, Süleymaniye Camii'nin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı anlaşılmış. Eğer çözüm bulunamazsa, koca cami kısa bir zaman içinde yıkılacakmış. Caminin tüm taşıyıcı yükü kemerlerindeymiş. Bu kemerlerin ortalarında bulunan kilit taşları zamanla aşınmış ama elde yazılı bir proje olmadığı için nasıl değiştirileceği bilinmiyormuş. Hemen Türkiye’nin en yetkin mühendis ve mimarlarından oluşan bir heyet oluşturulmuş. Ortaya bir sürü fikir atılmış. Her kafadan bir ses çıkmış ama sonuç alınamamış. Tartışmalar sürerken caminin içinde büyük bir karmaşa sürüyormuş. Ülkenin çeşitli bilim kuruluşlarından bir sürü mimar, mühendis kemerleri inceliyormuş.

Bu yetkililerden biri ortalarda dolanırken, kazara, gizli bir bölme bulmuş. Bölmede, üzerinde eski yazı olan bir not varmış. Uzmanlara inceletilen kağıdın orijinal olduğu belgelenmiş. Bu kağıt parçası bizzat Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan bir mektupmuş. Mektupta yazılanlar eski Türkçe bilene okutturulunca ortaya şöyle bir metin çıkmış. "Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştirileceğini bilmiyorsunuz." Koca Sinan, kademe kademe, kilit taşının nasıl değiştirileceğini anlatıyormuş. Bu oyuk içinde yer alan bir şişe ve şişe içindeki notta şöyle bir sey yazıyormuş: "Her kim bu taş eskidiğinde yenisiyle değiştirmek isterse; eski taşın yerine takılacak yeni kilit taşının iki tarafından yağlı iple taşı bir taraftan sokup öteki taraftan çeksin ve sonra ipin dışarıda kalan kısımlarını kessin." Heyet Sinan’ın söylediklerini aynen yapmış. Süleymaniye Camii böylelikle kurtarılmış. Bu mektup şu an Topkapı Sarayı’nda saklanıyormuş.