İnsanlık tarihi boyunca birçok eşya, bayrak, flama belli bir ülkeye yada zümreye ait olunduğunu göstermek için kullanılmıştır. İşte bu sembollerden bir tanesi de Alevi olmanın sembolü haline gelen Zülfikar kılıcıdır.

Hz. Alinin kılıcı Zülfikar hakkında en çok yaygın olan ve kabul gören iddia Uhud savaşında düşman askerlerden bir tanesinin Hz. Muhammed (s.a.v)’dan karşısına çıkabilecek bir Müslüman savaşçı istemesi üzerine Hz. Muhammed (s.a.v) Zülfikar’ı Hz. Ali’ye uzatır ve savaşmasını izin verir. Yine aynı savaşta Hz. Ali aynı kılıcı kullanarak Hz. Muhammed’i düşman askerlerin darbelerinden kurtarmıştır. Bu savaşta Hz. Ali, Peygamber Efendimizin kanayan dişini sarığıyla bastırarak kanını durdurmuş ve ardından da öperek başına bağlamıştır. Alevi-Bektaşiler için söylenen Kızılbaşlık ifadesi de buradan gelmektedir.

Zülfikar kılıcı ile ilgili bir diğer iddia ise Cebrail cennette asılı duran Zülfikar’ı Hz. Ali’ye verilmek üzere dünyaya indirir ve Hz. Muhammed’e verir. Hz. Muhammed (s.a.v) o gece Hz. Ali’yi evine davet ederek Zülfikar kılıcını ona verir.

Bir grup tarihçi ise Zülfikar kılıcının Mısır Melik’i Mukavkas tarafından Hz. Muhammed’e hediye edildiğine ve Hz. Muhammed’in de Hz. Ali’ye verdiğini iddia etmektedir. Bazı kaynaklarda ise Zülfikar’ı Hz. Muhammed’in Hz. Ali’ye bir ganimet olarak verdiği geçmektedir.

Tüm bu iddiaların yanı sıra bir de Hz.Ali’nin kılıcı nasıl ve nerede kullanıldığı hakkında da bazı muhtemel bilgiler vardır. Birçok kaynakta Hz.Ali’nin, bu kılıçla katıldığı Uhud Savaşı’nda Kureyş’in önde gelen savaşçılardan dokuz kişiyi öldürdüğü ve bu savaşta da kendisinin yetmiş yara alarak Hz. Muhammed’i koruduğu geçmektedir. Hz Ali’nin kılıcıyla bu savaşta gösterdiği kahramanlıktan ötürü Cebrail’in “Zülfikar’dan başka kılıç, Ali’den başka yiğit yoktur.” dediği rivayet edilmektedir.

Hz. Ali’nin kılıcı Zülfikar’ın en önemli özelliği iki sivri uca sahip olmasıdır. Bu uçlardan biri “İlim”i diğeri ise “Adalet”i temsil etmektedir. Günümüzde Zülfikar kılıcının nerede olduğu konusunda çok farklı rivayetler ve iddialar olsa da tam olarak bilinmemektedir.