Dünyanın En İlginç Görülmeye Değer Yerleri
20 Kasım 2017 Pazartesi 16:04
Çin’in kuzeybatısındaki Guilin şehrinin merkezinden yaklaşık 6 km uzaklıkta yer alan Reed Flute Mağarası (Türkçe anlamı : Kamış Flütü Mağarası veya Ney Mağarası), dünyanın uzun mazisinin günümüze getirdiği muhteşem güzelliklere şahitlik edilebilecek muhteşem bir mağara.
180 milyon yaşında ve 240 metre derinliğe sahip kalker mağarasında kireçtaşı oluşumları, sarkıt ve dikitler, değişik kaya şekilleri mağaranın içinin renkli aydınlatmasıyla mağarayı büyüleyici adeta değişik bir hale sokuyor.
Mağaranın duvarları, sütunları, dikitler, taşlar, her şey parıl parıl ışıldıyor. Mağaradaki figürlere ise Pines in the Snow, Mushroom Hill, Dragon Pagoda, Sky-Scraping Twin, Virgin Forests, Red Curtain gibi isimler verilmiş. İçerideki muhteşem manzara gelen yabancı ziyaretçilerin nefesinin kesilmesine ve saatlerce izlemesine sebep oluyor.
Adını girişinin ve sarkıtlarının flüte benzemesinden alan Reed Flute Mağarası, profesyonelce yapılmış renkli aydınlatmalar sayesinde ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunmaktadır. İçerisinde 70’ten fazla kitabenin de yer aldığı Reed Flute 1. Dünya savaşı sırasında bulunmuş.
1940 yılına kadar bilinmeyen mağara bu tarihten sonra 1. Dünya Savaşında Japon birlikteliklerinden kaçan mültecilerin bu mağaraya sığınmasıyla tekrar keşfedilmiş ve günümüzde Guilin bölgesinin en fazla turist çeken yerlerinden biri haline gelmiştir. 1962 yılında halkın ziyaretine açılan Reed Flute Mağarası aynı zamanda doğal sanatlar sarayı olarak da bilinmektedir.
Bu kadar uzun zaman içerisinde oluşan kireç taşları, kaya oluşumları ve dikitler, renkli ışıkların verilmesiyle göz kamaştıran güzelliklerin ortaya çıkmasını sağlıyor.
Mağara içerisinde onlarca yazıt, dikkat edilmesi gereken bir diğer güzelliktir. Reed Flute Cave ismini içeride sarkıt ve dikitlerin oluşturduğu flüt benzeri ihtişamlı güzellikten almaktadır. Renkli ışıkların ve suların yansıtıp aydınlattığı mağara 240 metre derinliğe ulaşmaktadır.
Harika bir görsel şölene şahitlik edebileceğiniz Reed Flute Mağarası, 1940 yılında Japon birliklerinden kaçan mültecilerin saklanmasıyla keşfedilir ve o günden bugüne Guilin’in en önemli turizm merkezlerinden birisi olur.
Mağara ibretle seyredilecek ve insanı mest edecek güzelliklerle dolu…
180 milyon yaşında ve 240 metre derinliğe sahip kalker mağarasında kireçtaşı oluşumları, sarkıt ve dikitler, değişik kaya şekilleri mağaranın içinin renkli aydınlatmasıyla mağarayı büyüleyici adeta değişik bir hale sokuyor.
Mağaranın duvarları, sütunları, dikitler, taşlar, her şey parıl parıl ışıldıyor. Mağaradaki figürlere ise Pines in the Snow, Mushroom Hill, Dragon Pagoda, Sky-Scraping Twin, Virgin Forests, Red Curtain gibi isimler verilmiş. İçerideki muhteşem manzara gelen yabancı ziyaretçilerin nefesinin kesilmesine ve saatlerce izlemesine sebep oluyor.
Adını girişinin ve sarkıtlarının flüte benzemesinden alan Reed Flute Mağarası, profesyonelce yapılmış renkli aydınlatmalar sayesinde ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunmaktadır. İçerisinde 70’ten fazla kitabenin de yer aldığı Reed Flute 1. Dünya savaşı sırasında bulunmuş.
1940 yılına kadar bilinmeyen mağara bu tarihten sonra 1. Dünya Savaşında Japon birlikteliklerinden kaçan mültecilerin bu mağaraya sığınmasıyla tekrar keşfedilmiş ve günümüzde Guilin bölgesinin en fazla turist çeken yerlerinden biri haline gelmiştir. 1962 yılında halkın ziyaretine açılan Reed Flute Mağarası aynı zamanda doğal sanatlar sarayı olarak da bilinmektedir.
Bu kadar uzun zaman içerisinde oluşan kireç taşları, kaya oluşumları ve dikitler, renkli ışıkların verilmesiyle göz kamaştıran güzelliklerin ortaya çıkmasını sağlıyor.
Mağara içerisinde onlarca yazıt, dikkat edilmesi gereken bir diğer güzelliktir. Reed Flute Cave ismini içeride sarkıt ve dikitlerin oluşturduğu flüt benzeri ihtişamlı güzellikten almaktadır. Renkli ışıkların ve suların yansıtıp aydınlattığı mağara 240 metre derinliğe ulaşmaktadır.
Harika bir görsel şölene şahitlik edebileceğiniz Reed Flute Mağarası, 1940 yılında Japon birliklerinden kaçan mültecilerin saklanmasıyla keşfedilir ve o günden bugüne Guilin’in en önemli turizm merkezlerinden birisi olur.
Mağara ibretle seyredilecek ve insanı mest edecek güzelliklerle dolu…
